PKK Yürütme Konseyi Üyesi Murat Karayılan, 22 Eylül’de Fırat Haber Ajansı’na (ANF) verdiği röportajda, Başûrê Kurdistan’da 30 binden fazla Türk askeri olduğunu söyledi.
Bu büyük sayı, Türk devletinin gerçek niyetleri hakkında birçok sorunun cevabını ortaya koyuyor. Mevcut gelişmelere göre, Türk devleti Başûr’da işgal ettiği bölgelerde varlığını sürdürmeye çalışıyor.
SAVAŞ YILLARI
24 Nisan 2022 tarihinden itibaren Başûrê Kurdistan’ın sınır bölgeleri olan Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerinde Türk devletinin işgal ve soykırım saldırılarına karşı, özgürlük gerillaları tarafından tarihi bir direniş yürütülüyor.
Bu saldırılar yeni değil, 2018 yılından itibaren işgalci Türk devleti bölgeye yönelik askeri saldırılarını arttırdı, ancak bu saldırılara karşı gerilla dışında kimse yanıt vermiyor.
İşgalci Türk devleti, birçok bahaneyle propaganda yapıyordu. Bu bahanelerin arkasında Erdoğan’ın geniş bir alanı işgal etme niyetini ortaya koyan gerçek hedefler gizlendi.
Türk devleti, Suriye’deki vekalet savaşında yenilgiye uğradıktan sonra, Ağustos 2016’da doğrudan savaşa dahil olarak Suriye topraklarının bir kısmını işgal etti ve Suriye topraklarında onlarca askeri üs inşa etti. Ayrıca binlerce askeri konuşlandırdı, Türkçeyi ve paralarını zorunlu hale getirdiler, demografik yapıyı değiştirdi ve suçlarını sürdürdü. Bütün bunlar, işgal alanını genişletmek için stratejik niyetlerini ortaya koydu.
Bütün bunlar, Libya’ya askeri ve siyasi müdahalesi, Azerbaycan ile Ermenistan arasında Karabağ konusunda yaşanan çatışma ile aynı zamana denk getirildi. Bununla birlikte Türk devletinin bölgeyi işgal etme ısrarı ortaya çıktı.
Türk devletinin başka bölgelerdeki aşırılıkları ve diplomasinin gündeminde bir çok alanı işgal etme olduğu bir dönemde, Başûrê Kurdistan’a yönelik saldırıları tartışmaların dışında kalıyor. Türk devletinin Başûrê Kurdistan’a yönelik saldırılarına karşı sessizlik ve kayıtsızlık, işgal planlarına olanak sağlarken, gerilla güçleri Türk devletinin plan ve stratejilerini boşa çıkardı.
Murat Karayılan, “Kürdistan ve mücadele tarihinde ilk kez cephede direniş 5 ayı aşkındır devam ediyor ve Türk devletini durdurdu” dedi.
Bu, Türk devletinin amaçlarını tamamlamak için kararlığının düzeyini göstermekte. Kürdistan İşçi Partisi (PKK), bu hedeflerin gerçekleşmesini engellemekte. Bu nedenle işgalci Türk devleti, PKK’yi yenmeye çalışmakta, savaş sırasında kimyasal silahlar ve diğer gelişmiş silahları kullanmakta.
BÜYÜK ASKERİ GÜÇ YERLEŞTİRMESİ
Bağdat merkezi hükümetinin sessizliği ile verdiği destek ve KDP’nin ajanlığı sonucu Türk devleti Başûr’da birçok alanı işgal etti.
Türk devleti bölgede 30 binden fazla asker yerleştirdi. Türk devletinin Başûrê Kurdistan’da onlarca askeri üssü olduğunu belirten Murat Karayılan, bölgenin her zamankinden daha fazla tehdit altında olduğuna dikkat çekti.
Türk devletinin büyük askeri varlığı, niyetleri ve hedefleri hakkında birçok soruyu gündeme getiriyor. Türk devletinin Başûr’da uzun süre veya kalıcı olarak kalmaya hazırlandığı açık. Türk devleti bölgede çok sayıda askeri üsler inşa etti ve KDP ile işbirliği içinde başka üsler inşa etmeye devam ediyor.
Askeri stratejiye ve birçok askeri uzmana göre, güçlerin konuşlandırılmasının ana amacı, bölgeyi kontrol etmek ve uzun süreli kalıcı planlara yönelik gelişecek direnişe karşı bir plana sahip olmak.
Büyük sevkiyatlar ve onlarca büyük üssün inşasıyla birlikte, Türk devletinin yakın gelecekte Başûrê Kurdistan’dan çekileceği varsayımını ortadan kaldırıyor.
Devam eden saldırılarla, Türk devletinin Başûrê Kurdistan ve Irak’ın varlığını tehdit eden birçok bölgesini işgal etmeye çalıştığı açıktır.
KIBRIS SENARYOSUNUN TEKRARLANMASI
Türk devleti 20 Temmuz 1974’te Kıbrıslı Türkleri koruma iddiasıyla Kıbrıs’ın büyük bir bölümünü işgal etmek için 40 bin asker gönderdi. Bunun, Kıbrıs’taki Yunan askeri darbesine karşı bir yanıt olarak gerçekleştiği iddia edildi.
Türk devleti, Kıbrıs topraklarının yaklaşık yüzde 35’ini işgal etti ve ‘Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu. Türk devleti dışında hiçbir devlet bu cumhuriyeti kabul etmiyor. Kıbrıs nüfusunun yüzde 80’i Rum ve çoğu Türk devleti tarafından zorla topraklarından çıkarılanlardan oluşuyor.
Türk devleti, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni askeri güçle ikiye böldü, bu durumu bölge sakinlerine ve uluslararası topluma dayattı.
Türk devleti, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni askeri güçle ikiye böldü ve bu durumu bölge sakinlerine ve uluslararası topluma dayattı.
Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 29 Eylül’de yaptığı açıklamada, ABD tarafından Kıbrıs Rum kesimine uygulanan silah ambargosunu kaldırmasına karşılık olarak Kuzey Kıbrıs’taki güçlerini güçlendireceğini açıkladı.
Türk devletinin Kıbrıs'ta sürdürdüğü politika Başûrê Kurdistan’daki politikasından çok farklı değil. Türk devleti binlerce askerini konuşlandırarak ve onlarca üs inşa ederek bölgedeki işgali kalıcı hale getirmeye çalışıyor.
Bu, kendisiyle istihbarat bilgileri paylaşan, gerilla güçlerini kuşatan ve Kürtler arasında bir savaş çıkarmaya çalışan KDP’nin katılımıyla oluyor. Türk devleti bununla PKK’yi zayıflatmak ve bitirmek için yeni bir cephe açmak istiyor. Sonuç olarak, Türk devleti Başûrê Kurdistan’ın büyük bir bölümünü işgal ederek önündeki engellerden kurtulmak istiyor.
Konuya ilişkin olarak Murat Karayılan, Türk devletinin ihtiyacı sona erdikten sonra ortaklarını da yok edeceğini belirterek, “Eğer Türk devleti Zap, Avaşîn ve Metîna’da durdurulmasaydı, nereye gideceğini kimse bilemezdi” dedi.
Murat Karayılan, Türk devletinin PKK’nin Başûr ve Türk devletinin sınırı arasında oluşturduğu savunma hattını aşması halinde, KDP ve Başûrê Kurdistan’daki Kürt halkının kazanımlarının tehditle karşı karşıya kalacağına dikkat çekti.
Murat Karayılan, Türk devletinin Efrîn’den Xakurkê’ye kadar 30 km’lik sınırı geçerek işgal etme niyetini açıkladığını, ama iç tartışmalarında ve planlarında Misak-ı Milli’yi gerçekleştirmeye çalıştıklarını kaydetti.
(df)
ANHA
