POLİTİKA

KDP’nin sınır kapılarını kapatmasına tepki gösteren siyasetçiler, Türk devletinin saldırılarının ve kapıların kapatılmasının komplo olduğunu söyledi.

Öz savunmanın, toplumların fikrini, kültürünü, tarihini ve dilini baskılara karşı korumada hayati bir rol oynadığını vurgulayan siyasetçiler ve aydınlar, Kuzey ve Doğu Suriye'de öz savunma sisteminin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Begara Arap aşiretinin kanaat önderi Hisên El-Kebiş, uluslararası ve bölgesel güçlerin Astana görüşmeleri yoluyla, Suriye topraklarının işgalini meşrulaştırmaya çalıştıklarını söyledi.

Suriye’de çözümün ancak tüm Suriye halkının yeni anayasa sürecine katılımıyla mümkün olduğunu söyleyen Suriye Gelecek Partisi Minbic Meclisi Başkanı Ezab El-Ebûd, bölgede ademi merkeziyetçi bir sisteme ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.

Astana görüşmelerinin 17’nci turuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kadar Piri, Türkiye’nin saldırılarını artırmasının sadece bu görüşmelere bağlanmaması gerektiğinin altını çizerken, Astana’daki taraflarının asıl amacının Şam ve Özerk Yönetimi bir araya getirmemek olduğunu ifade etti.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin 2021 yılında siyaset ve diplomaside birçok kazanım elde ettiğini belirten Bedran Çiya Kurd, “2021 yılı Özerk Yönetim için siyasi bir öneme sahipti. Özerk Yönetim, Suriye’deki siyasi çözümün temeli olabilir” dedi.  

Türkiye siyasetiyle yakından ilgilenen, siyasi araştırmacı Mihemed Ebû Sebha, Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’de işlediği suçların araştırılması gerektiğinin altını çizdi.

Türk devlet sisteminin, Kürtlerle savaşarak kendi krizini gizlemeye çalıştığını söyleyen Ortadoğu Araştırmalar Forumu Müdürü Mihemed Hamid, Erdoğan hükümetinin kimyasal silah kullanımı dahil her türden suçu işlemeye devam ettiğini söyledi.

Kuzey ve Doğu Suriye'deki sınır kapılarının kapatılmasındaki amacın Özerk Yönetim bölgelerindeki ekonomiye zarar vermek olduğunun altını çizen Hesen Koçer, insani amaçlarla kullanılan kapıların siyasi baskı aracı olarak kapatılmasının kabul edilemeyeceğini söyledi.

Pêşxabûr ve Welîd kapılarının kapatılmasını gayri ahlaki olarak değerlendiren Kuzey ve Doğu Suriyeli siyasetçiler, kararın Kürt halkının düşmanlarına hizmet ettiğini ve Kürdistan’daki ilişkileri olumsuz etkilediğinin altını çizdi.

Şam hükümetinin öne sürdüğü çeşitli anlaşmalarla halkın iradesini kırmayı amaçladığını söyleyen Mihemed Zayîd, Suriye krizinin sözde anlaşmalara değil, kalıcı bir siyasi çözüme ihtiyacının olduğunu vurguladı.

Başta Türk devleti olmak üzere bölgeye yönelik dış müdahalelerin Arap-Kürt ittifakını elzem hale getirdiğini belirten Maat Barış Kurumu araştırmacısı Mihemed Muxtar, iki halk arasındaki birliğin Suriye’nin parçalanmasını engelleyebileceğini söyledi.